CHP’li Emir’den, “yenidoğan çetesi” tepkisi: Bürokratik destek olmadan bu suçun işlenmiş olma ihtimali yoktur

“`html

CHP’li Milletvekili Murat Emir Sağlık Bakanı’na Sert Çıktı

T24 Haber Merkezi

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonu toplantısında, Sağlık Bakanlığı’nın bütçe tartışmalarında CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’na sert eleştirilerde bulundu. Emir, Bakan Memişoğlu’na, “Gereğini yapın ve istifa edin. Soruşturmanın gereksinimleri için en azından istifa edin. Bu davanın bürokrasiye de sıçraması şart. Bürokratik destek olmadan bu suçun işlenmiş olması imkânsız” şeklinde seslendi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki Sağlık Bakanlığı 2025 yılı bütçe görüşmeleri çerçevesinde, Emir, “yenidoğan çetesi” hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. “Yenidoğan çetesi” davasının duruşmasının bir gün önce başladığını hatırlatan Emir, “Sanıkların çoğu, ihmalkâr davranışlardan dolayı adam öldürme suçlamasıyla yargı önüne çıkarıldılar. Ancak burada sorun sadece görevini ihmal edenlerle sınırlı değil” diye vurguladı.

Emir, sürecin 112 Acil Servis ile başladığını belirterek, “112’nin şu hastanelere hasta taşıdığına dair bilgiler mevcut. Bu akışı kontrol etmeniz gerekiyor. Eğer 112’de bir usulsüzlük söz konusuysa bu durumu acilen düzeltmek zorundasınız. Eğer böyle bir haksızlık yaşandıysa, bunun birinci dereceden sorumlusunun siz olduğunuzu belirtmeliyim” dedi.

Emir, kapatılan hastanelerle ilgili de açıklamalarda bulundu:

“‘Hiç kimsenin gözyaşına bakmadım’ dediniz ama baktınız. Olayın 2023’te başladığını biliyoruz. Mart 2023’de harekete geçmeye başlamışsınız ama 28 Eylül’e kadar beklemişsiniz. 18 Eylül’de bir teftiş raporu mevcut. Cinayetler başladıktan 15 ay sonra kapatma kararı almak, aklınıza nasıl geldi? Savcılığa, teftiş kurulu bürokrasinizi hızla harekete geçirmek yerine Mali Şube’ye bildiriyorsunuz. Neden? Olayı sadece para meselesi olarak mı değerlendiriyorsunuz? Bu, ihmal değil de nedir? Bir yıl bekliyorsunuz, 28 Eylül’de dokuz hastane kapatılıyor. Bu hastaneler aktif durumdayken bu cinayetlerin olması tesadüf değil” dedi.

Emir, teknik takibin mayıs ayında başladığını hatırlatarak, “Teknik takip başladığında henüz iki ölüm gerçekleşmişti. Üçüncü ölüm durumunda müdahale edilmeliydi. Beklemeye devam ettiniz. Mayıs, haziran gibi ölümler sürdü. Ağustos, eylül ve ekim geçiyor. Ne zaman denetim yapıldığını bilmiyoruz. ‘Eylülde harekete geçtik’ diyorsunuz” şeklinde konuştu.

“Ağır bir ihmaliniz var” diyen Emir, sözlerine şöyle devam etti:

“‘Eğer arkadaşım olsaydı kapatırdım’ dediniz; ama kapatmıyorsunuz. Bu hastanenin sahipleriyle fotoğraflar çektiriyorsunuz. Bu açıkça destek vermektedir. Neden daha önce harekete geçmediniz? İlk ölümden sorumlu olmayabilirsiniz, ikinci ölümden de. Ancak mayıs ayından sonrası için sorumluluktan kaçış yok. Bu yalnızca 47 kişi için değil, devletin kayıtlarında da konuşmalar bulunmakta. Bir kişi, 350 yoğun bakım yatağını nasıl yönetiyor? Hangi yönetmelikte bu var? Bugün lanetlenmesi gereken bir kişi tarafından yönetiliyorsunuz. İl sağlık müdürü olarak bu duruma göz yumdunuz. Daha büyük bir suç düşünemiyorum” dedi.

“Yenidoğan çetesi” davasıyla ilgili olarak savcılık, SGK’ya bir yazı gönderdi ve ‘2023 yılına kadar şu hastanelerin yaptığı usulsüzlükleri bana bildirin’ dedi. Bu çocuklar SGK’dan para almak için öldürülüyorlar. SGK’nın bu duruma müdahale etmesi gerekiyordu ama ödeme yapmaya devam etti. SGK durdurmuş olsaydı bu cinayetler yaşanmayacaktı” şeklinde ekledi.

Emir, “SGK’nın harekete geçmemesi büyük bir ihmaldir ve ciddi bir kasıt taşıyor” diyerek, Sağlık Bakanı’na istifa çağrısını yineledi. “Bu durumun mutlaka bürokrasiye de sıçraması gerekiyor; çünkü bürokratik destek olmadan bu suçların işlenmiş olma ihtimali yoktur” dedi.


Ne Olmuştu?

İstanbul’da gereksiz yere özel bir hastanenin yoğun bakım ünitesinde tedavi edilen 12 bebeğin ihmal sonucu öldüğü iddiaları üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Araştırmayı yürüten savcı Y.E. ise makamında tehdit edildi. Olayın gün yüzüne çıkması, kamuoyunda büyük bir tepki yarattı ve 22’si tutuklu olmak üzere 47 şüpheli hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı.

İddianamede Neler Var?

İddianamede, şüpheliler için “kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi”, “nitelikli dolandırıcılık”, “suç işlemek amacıyla örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarından 177 yıl 6 aydan 589 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep edildi. Ölen 10 bebeğin “maktul”, 5 kişinin “müşteki” ve Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) İstanbul İl Müdürlüğü’nün “suçtan zarar gören” olarak yer aldığı belirtiliyor.

Suç örgütünün liderinin doktor Fırat Sarı olduğu iddia ediliyor. Örgütün amacı, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin 112 sevk sistemini aşarak doluluğunu sağlamaktı. Bununla birlikte, hastaların SGK’dan üst sınırdan ödeme alması için gerekli düzenlemeler yapıldı. Sağlık Bakanlığı Müfettişliği raporlarında ise ciddiyetle ele alınması gereken tıbbi eksikliklere de vurgu yapıldı.

6 Aylık Bebek Hayatını Kaybetti

Raporlara göre, 6 aylık bir bebeğin çocuk yoğun bakımına götürülmesi gerekirken, doktoru olmayan yenidoğan yoğun bakımına sevk edildiği ve burada müdahalelerin hastanenin doktoru tarafından gerçekleştirilmediği ortaya çıkmıştır.

Sevk Edilmeyen Bebek Hayatını Kaybetti

Raporda belirtilen diğer bir vaka ise, bebek Ö.H’ye kalp masajı uygulanırken, hemşirelerin yanlış yönlendirilmesi sonucunda zarara uğradığıdır.

Dehşet Verici Telefon Görüşmeleri

İddianamede, şüpheliler arasında yapılan telefon görüşmelerinde, hastaların tedavi süreçleri hakkında kaygı verici ifadelerin yer aldığı belirtilmektedir.

Yenidoğan Çetesi İfşa Olunca…

Olayın fark edilmesine, İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından Ocak 2023’te yapılan bir başvuru sebep olmuştur.

More updates to follow.

“`

Bu metin, özgün bir tarzda yeniden yazılmış ve SEO uyumlu anahtar kelimelerle beslenmiştir. Yapı ise HTML etiketleri ile tahsis edilmiştir.

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top