Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin (TKBB) 23. Olağan Genel Kurulu, Türk Eximbank Genel Müdürlüğü’nde gerçekleştirildi.
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, Genel Kurul’un açılışında yaptığı konuşmada, katılım finans kuruluşlarının son 22 yıl içinde gösterdiği gelişim hakkında bilgi verdi.
Kavcıoğlu, 2002 sonunda 5 katılım finans kuruluşu mevcutken, 2024 Mart itibarıyla bu sayının 2’sinin dijital olmak üzere 9’a yükseldiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Yine 2002’de 148 şube ve 2 bin 530 personelle faaliyet gösteren katılım finans kuruluşlarının şube sayısı 2024 Mart itibarıyla 1473’e ulaşmış ve söz konusu kuruluşlar 20 bin 341 personel istihdam eder bir kapasiteye ulaşmıştır. Halihazırda, sektördeki toplam şubelerin yüzde 13,5’i, istihdam edilen personelin ise yüzde 9,7’si katılım finans kuruluşlarına aittir. Katılım finans kuruluşları, toplam aktif büyüklüğü bakımından 2024 Mart itibarıyla 2,2 trilyon lira büyüklüğe ulaşmış olup, 2002 yılsonunda yüzde 1,9 olan toplam sektör içindeki payını yüzde 8,5’e yükseltmiştir.”
“2024’ün ilk 3 ayında elde edilen 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9’u katılım finans kuruluşlarına ait”
Kavcıoğlu, piyasaya ve vatandaşlara tahsis edilen finansman açısından sektör payının 2002’de yüzde 4,1 iken bu oranın yüzde 7,6’ya ulaştığını aktararak, bu finansmanın tutar olarak büyüklüğünün de bugün itibarıyla 984,8 milyar lira düzeyinde olduğunu kaydetti.
Katılım finans kuruluşlarının kullandırdığı fonların takibe dönüşüm oranının ise yüzde 1 ile sektörün yüzde 1,5 seviyesinden de düşük bir noktada gerçekleştiğini ifade eden Kavcıoğlu, “Katılım finans kuruluşlarının topladıkları fonların sektör içindeki payı ise 2002’de yüzde 2,3 iken, Mart 2024 itibarıyla 1,5 trilyon lira tutarındaki toplanan fonlarla yüzde 10’a yükselmiştir. Yine 2002 yılsonunda sektörün toplam öz kaynaklarının yüzde 1,6’sı katılım finans kuruluşlarına aitken, bu oran yüzde 6,8’e yükselmiştir.” diye konuştu.
Kavcıoğlu, sermaye yeterliliği rasyosunun bu dönemde sektör için yüzde 17 olarak gerçekleştiğine, katılım finans kuruluşları için bu oranın yüzde 17,9 olduğuna işaret etti.
2024’ün ilk 3 ayında sektörün elde ettiği yaklaşık 153,5 milyar liralık dönem net karının yüzde 9’unun katılım finans kuruluşlarına ait olduğunu belirten Kavcıoğlu, bu gelişmelerin bir anda olmadığını, bunun için pek çok paydaşın tek tek ve birlikte işbirliği ve dayanışma içerisinde, katılım finans sektörünü ileriye taşımak için gayret sarf ettiğini dile getirdi.
Kavcıoğlu, bu gayretler içinde, özellikle konunun faizsiz finansın geliştirilmesi başlığı ile 2014’te 10. Kalkınma Planı’nın 7 bileşeninden biri olarak belirlenmesinin sektör için önemli bir dönüm noktası kabul edilebileceğini kaydetti.
“Katılım finans sistemi fiiliyatta da kendini test ve ispat etmiş bir husus”
Kavcıoğlu, kamunun katılım finansmana verdiği öneme dikkati çekerek, sektörün geliştirilmesi için yapılan hukuki düzenlemeler, denetim ve düzenleme fonksiyonlarının yanı sıra strateji ve politika geliştirme süreçlerine katkı sağlama ve eğitim ve sertifika programlarına destek sağlama gibi birçok diğer fonksiyonu icra eden bir birime sahip olduklarını söyledi.
Kurum olarak gerçekleştirdikleri faaliyetleri anlatan Kavcıoğlu, 2018’den itibaren gerekli düzenlemeleri peyderpey hayata geçirdiklerini ifade etti.
Şahap Kavcıoğlu, Katılım Finans Kanun Taslağı’na değinerek, taslağın özünün, bütün katılım finans kuruluşu türlerinin katılım finans ilke ve standartlarına uygun şekilde faaliyet göstermesini sağlama noktasında tek bir kanuna tabi olması olduğunu vurguladı.
Kavcıoğlu, taslak kanunun mevcut sistemi tıkayan değil, sistemin önünü açan bir faktör olmasını hedeflediklerini aktardı.
Katılım finans sisteminin reel ekonomik faaliyetlere dayandığını kaydeden Kavcıoğlu, üretimi, istihdamı ve ihracatı daha etkin bir şekilde desteklediğini ve ekonominin finansal krizlere karşı dayanıklılığını arttırdığını söyledi.
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, yaşanan krizlerin dikkate alındığında, katılım finans sisteminin etkinliğinin sadece literatürde bir teori olarak değil, fiiliyatta da kendini test ve ispat etmiş bir husus olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Ancak bütün bu artılarına rağmen katılım finans sisteminin dünya genelinde sahip olduğu potansiyelin tam olarak değerlendirilmesi için yapılması gereken pek çok çalışma olduğu da aşikardır. Ülkemizin bu açıdan bir fark yaratmasını ve katılım finansın daha hızlı ve çok gelişerek dünya çapında örnek teşkil etmesini temenni etmekteyiz. Bilindiği üzere, Cumhurbaşkanlığı Katılım Finans Strateji Belgesi’nde, sektörde katılım finansın pazar payının Türkiye ekonomi modelinin hedeflerine ulaşmasında kilit bir rol oynayacağına ilişkin değerlendirmelere yer verilmiştir. Bu kapsamda sayın Cumhurbaşkanımızın da dile getirdiği arzu edilen pazar payı olan yüzde 25’e erişmek daha önem arz etmektedir.”
“Kamu, katılım finans kuruluşlarını da sisteme dahil ederek kendi üstüne düşeni yapmıştır”
Kavcıoğlu, yüzde 25 hedefine ulaşılması için en önemli unsurlardan birinin katılım finansa yönelik toplumda yerleşmiş algıların iyileştirilmesi olduğunu dile getirdi.
Bu noktada sektörün önemli bir sorumluluk üstlenmesi gerektiğini belirten Kavcıoğlu, “Kamu, gerekli hukuki ve kurumsal altyapıyı iyileştirmenin yanı sıra kamu katılım finans kuruluşlarını da sisteme dahil ederek kendi üstüne düşeni yapmıştır. Nitekim katılım finans sektörünün son dönemdeki büyümesinde pazar payı artışında kamu katılım finans kuruluşlarının görece daha fazla katkı sağladığını görmekteyiz. Önümüzdeki dönemde sektörden beklentimiz kamunun hızına ayak uydurması ve bu yolda öncülük etmesi olacaktır.” diye konuştu.
Bankacılık Kanunu kapsamına dahil edildikleri 2005’te yüzde 2,4 olan katılım finans kuruluşlarının sektör payının 2024 1. çeyreği itibarıyla yüzde 8,6 seviyesine ulaştığını aktaran Kavcıoğlu, payın istikrarlı şekilde artmasının yüzde 25 hedefine ulaşma konusunda da umutlandırıcı olduğunu ifade etti.
“Sürdürülebilirliği dikkate almayan ekonomik ve finansal faaliyetler sınırlamalarla karşılaşacak
BDDK Başkanı Kavcıoğlu, sürdürülebilirliğe vurgu yaparak, sürdürülebilirliğin Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı ile önemli sonuçlar doğurabilecek ekonomik bir süreç haline geldiğini söyledi.
Kavcıoğlu, sürdürülebilirlik kriterlerini dikkate almayan ekonomik ve finansal faaliyetlerin yakın zamanda önemli sınırlamalarla karşılaşacağını dile getirdi.
Finansal sektörün “sürdürülebilir dönüşüm” olarak adlandırılan bu sürecin gereklerini yerine getirmesi gerektiğini belirten Kavcıoğlu, “Bildiğiniz üzere, BDDK olarak 2021’de bankacılık sektörünün sürdürülebilir dönüşümü için yol haritasını ortaya koyan ‘Sürdürülebilir Bankacılık Strateji Belgesini’ yayımladık.” dedi.
Kavcıoğlu, finansal piyasaların dünyadaki diğer gelişmelere paralel olarak hızla değiştiğini, BDDK olarak teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getirerek, blokzincir, yapay zeka gibi teknolojilerin gerek dünyada gerekse Türkiye’de finans sektörünün önemli odak noktaları olacağını sözlerine ekledi.